top of page

Barış, Demokrasi ve Sağlık Çalışma Grubu Hakkında

  • Tabip Odaları İnisiyatifi
  • Sep 21
  • 2 min read
ree


Türk Tabipleri Birliği

Halka Gerçekleri Söyler,

Sağlıklı Bir Toplum

ve

Barış İçerisinde Yaşanılacak

Eşit, Özgür, Laik-Demokratik Bir Cumhuriyet

İçin Mücadele Eder!


Neredeyse son bir yılımızı kaplayan özel bir dönemdeyiz. Hak ve özgürlüklerin kaybının seçme-seçilme hakkının gaspına kadar uzandığı, mevcut iktidarın sürdürülebilmesi amacıyla, muhalefet edenleri bölmek üzere her şeyin araçsallaştırıldığı bu dönemin ana örtüsü ‘barış ve (kimilerine göre hatta) demokrasi süreci’ oldu. Bunu özel olarak ‘Kürt meselesininçözümüne yönelik yaşanmakta olan süreç’ diye değerlendirenler de var.

 

Türk Tabipleri Birliği halka gerçekleri söyler/söylemelidir:

Ülkemizde mevcut iktidarla barış ve hatta demokratik toplum için yol almak mümkün olmayıp bu düşünce esas olarak ‘Kürt halkını beklentiye sokarak diktatörlüğü daha da pekiştirmeyi hedeflemektedir’. O beklenti nedeniyledir ki TBMM’deki ‘ilgili’ Komisyonda Kürtçe konuşmanın yasaklanmasına sessiz kalınabilmektedir. Ne güzel ki ülkenin iyiliğinden yana olan toplumsal dinamikleri bu sahte ve içtenliksiz sahneye mesafelidir.

Ayrıca belirtmekte yarar var: Ortadoğu’da barışın yolu başta ABD olmak üzere bütün emperyalist devletlerin bölgeden kovulmasından, ülkemizde ise siyasal İslamcı tek adam rejimine karşı mücadeleden geçer.

TTB’nin barış ve demokratik mücadele alanındaki geçmiş birikimi ve geleneği, bu mücadeleyi her türlü odaktan bağımsız olarak, toplum yararına, hekimliğin zaten doğasında olan haliyle yürek ve kolektif aklıyla kavrayacak ve gereğini yapacak donanımdadır. Nitekim 1966-1984 dönemi TTB MK Başkanı Dr. Erdal Atabek barışı savunduğu için 12 Eylül cuntacıları tarafından Barış Derneği davasından 38 ay hapiste yatırılmıştır.

Bugüne kadar TTB, eşit, özgür, laik-demokratik toplum mücadelesini ve barışı bir bütün olarak tabip odalarında mevcut komisyonlardan TTB ölçeğinde Kollara uzanan bir yelpazede Merkez Konseyi/Oda Yönetimleri ile koordine ederek, Genel Kurullarında gündeme alarak kolektif olarak yürütmüş, konuyu dar, ‘özelleşmiş’ gruplara bırakmamış,havalecilikten uzak durmuş, bürokratik çalışmalara yönlendirerek barış mücadelesinin ruhunu emen şekilciliklere hapsolmamıştır. Öyle ki bedel de ödediği ‘Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur!’ açıklaması için özel bir gruba ihtiyaç duymamıştır.

Bugün barış, eşitlik, özgürlük, laiklik ve demokratik mücadele alanında ‘önce hangisi?’ labirentlerinde kaybolmaya, bu alanlardaki mücadelemizi ertelemeye niyetimiz yok. Aynı zamanda barışa olan özlemimizi mevcut iktidarın oyalamalarına malzeme yapmama kararlılığımız da var.

Yine bugün TTB içerisinde gördüğümüz Çalışma Grupçu ve daha başlangıçta bölünmelere yol açan girişimleri endişeyle karşılıyor, uygun bulmuyor; bu tür ikilemlere ve enerjiyi soğuran dolambaçlara girmeden mücadeleye hekimce katkımızı sunacağımızıduyuruyoruz.

Bu anlayışla TTB Merkez Konseyinin 15.07.2025 tarihli açıklamasında yer alan somut taleplerinin hayata geçirilmesi için hep birlikte mücadeleyi öncelikli görev biliyoruz: 

• İfade özgürlüğü, düşünce açıklama ve gösteri yürüyüşü haklarının önündeki tüm engeller kaldırılmalı,

• Mevcut hukukun sanık lehine uygulanması ilkesi gözetilerek tüm siyasiler tutuksuz yargılanmalı,

• Cezaevlerinde tutulan durumu kritik hastalar serbest bırakılmalı,

• Kayyım uygulaması sonlandırılmalı, görevden alınan seçilmişler serbest bırakılarak görevlerine iade edilmelidir.

Barışa giden yol güvensizlikten değil ortak iradeden geçer. Sağlık ve onurlu yaşam için barış; gerçek ve kalıcı bir barış içinse demokratikleşme şarttır.


Tabip Odaları İnisiyatifi

 
 
 

Comments


bottom of page